Bir yıl böyle geçti (III)

Sevgili okurlarım, geçtiğimiz haftalarda 2018’de engellilerle ilgili yaşanan güzel gelişmeleri paylaşmıştık. Bu hafta da devam ediyoruz.

Burası Almanya (28 Mayıs 2018)

L. G. Hanım, Almanya’da Berlin’de yaşayan bir tekerlekli sandalye kullanıcısı. 33 yaşında, geçirdiği bir kaza sonunda tekerlekli sandalye kullanmak zorunda kalmış. Kendisi bir söyleşide, yollarda dolaşırken engelsiz insanlardan duyduğu bazı sözleri yazmış:

“Ben de 3 hafta bir tekerlekli sandalyede yaşadım, ne olduğunu çok iyi biliyorum.”“Zavallı, böyle bu kadar güzel ve tekerlekli sandalyede.” “Ah kaza mı? Kendi kabahati.” “Bir de pozitif bakımdan düşünün bayan. Hiç değilse her zaman oturacağınız yer yanınızda.”

“Harika, buna rağmen dışarı çıkıyorsunuz.”

“Sandalyenizi itebilir miyim? Askerlikte bunun eğitimini aldım.”

“Acaba başka bir şey yapılabilir miyim size?”

Eğitim verilmeli

İşte bu sözler Almanya gibi bir ülkede, engelsiz geçinen insanların, engelli genç bir kadına yolda söyledikleri sözlerden bazıları. Yani bir bakıma ülkemizden de çok farkı yok. Engellilerden korkmak, sanki onlarda bulaşıcı hastalık varmış gibi acıyarak bakmak, hâlâ ülkemizde engelliler denilince akla gelen ilk konular. Gerçi Almanya’da ilkokullarda bu eğitim başlıyor ama ona rağmen böyle sözler söyleniyorsa, bizde de artık bir an önce ilkokullarda engellilerle ilgili bilgiler çocuklarımıza verilmeli.

Bu da inşallah önümüzdeki seçimlerden sonra Milli Eğitim Bakanlığı’nın öncelikli görevlerinden biri olur.

KÖLN ŞEHRİNDE 100 RAMPA

Köln’de bir araya gelen bir genç grup, şehirlerinde daha fazla engelsiz ulaşım sağlamak için bir projeye başlamışlar. Burada ihtiyaçları olan çok sayıda renkli lego parçacıkları ve firmaların kendilerine destek vermesi. Birçok yerde olduğu gibi Köln’de de mağazaların önündeki merdivenler ve giriş yerleri tekerlekli sandalye kullanıcılarına sıkıntı yaşatıyor.

Desteğe hazırız

Bunu gören gençler de ‘Köln için 100 rampa’ adlı projeleri ile lego parçalarıyla önce kullanılıp ardından içeri alınabilen rampalar yapıyorlar. İnşaat bakımından büyük bir şeyler yapılmıyor ama bu mini rampalar birçok yerde işe yarıyor. Bu lego parçalarını toplamak için de şehrin muhtelif yerlerinde bağış kutuları yerleştirmişler. Kim bilir belki de ülkemizde bu tip taşınabilir pratik rampaları yapmak için bazı duyarlı gençlerimiz de böyle bir projeyle ortaya çıkabilirler. Bizler de bu konuda onlara elimizden gelen desteği vermeye hazır olduğumuzu söyleyelim.

`DAHİL OLMA` ÇOK ÖNEMLİ

Defalarca yazdık, son 5 senedir Birleşmiş Milletler’in bir deklarasyonuyla, artık engelli insanları topluma entegre etme, yani onları sanki bir başka gezegenden gelmiş gibi topluma sokma çabaları bitti. Bunun yerine ’Dahil etme’ uygulanıyor. Bunun için Almanya’da ve diğer birçok ülkede yasalar da çıktı.

Farklılık ortadan kalkmalı

Ülkemizde ise hala bu konuda bir gelişme yok. ‘Dahil etme’ demek engelli insanların engelsizlerle günlük yaşamda birlikte olmaları. Birlikte yemek yemek, sinemaya gitmek, gezmek, eğitim görmek ve toplumsal olaylarda yan yana olmak. Yani bize göre engelli değil de, farklılık gösteren insanların bir arada yaşamalarını sağlamak. Umarız önümüzdeki seçimlerden sonra, yeni hükümetimizde görev alacak bakanlarımız bu konuya ciddi bir şekilde eğilip engelli ve engelsiz insanlar arasındaki farklılığı ortadan kaldırmak için gerekli yasal ve sosyal düzenlemeleri yaparlar.

ÇENGELLİ PANO

‘Yardım edin’ Yüzde 86 engelliyim. Hayatta kimsem yok. 1988’de Sarıkamış’ta yaralandım. Kalacak yerim yok, malulüm. Yardım bekliyorum.

Mehmet Yılmaz / İstanbul

‘Kitap ve mektup gönderir misiniz?’

2 senedir cezaevindeyim, cezamın bitmesine 12 yıl var. Kurumumuzun kütüphanesinde yeteri kadar kitap yok. Bana okuduğunuz kitapları gönderirseniz çok sevinirim.

Muhammet Karakurt D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Üst C Blok 2 Oda 2 Kocabaş / Denizli

35 yaşındayım, Bursalıyım. Uzun süredir cezaevindeyim. Tahliyeme 12 ay kaldı. Bu zaman zarfında mektup arkadaşlığı yapmak ve ihtiyacı olan mahkum arkadaşlara kitap yollamak istiyorum. Mektuplarınızı bekliyorum.

Selçuk Salık Muğla Açık Ceza İnfaz Kurumu Menteşe / Muğla

25 yaşındayım. 4 senedir cezaevindeyim. Özgürlüğe kavuşmama 2 yıl var. Bu zaman içinde arkadaş olup dertleşecek birini arıyorum. Ayrıca okuduğunuz kitapları göndermenizi istiyorum. Sesimizi tüm okurlarına duyuran Posta ailesine teşekkür ediyorum.

Melih Topbaş E Tipi Kapalı C.İ.K. B-2 / Kütahya




Yazının gazete görünümü için Tıklayınız...   
 



                                                                                                              21.01.2019 Posta Gzetesi






YAZARIMIZ
YAVUZ KOCAÖMER`İN
TÜM YAZILARI:

Yükleniyor...