Son günlerde yazılı ve görsel basında dikkatimizi çeken bir reklam var. Bu reklamın başlığı ise  ‘BASTIRIN KIZLAR’. 

ING  , Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin (TMOK) resmi sponsoru olarak 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunlarına katılacak 8 kadın milli sporcumuzu yazılı ve görsel basında tanıtarak , desteklediğini duyuruyor. Öncelikle bunun için teşekkür ederiz.   ING Türkiye Genel Müdürü Pınar Abay’da internetten edindiğimiz basın açıklamasında  projeyi şu cümlelerle anlatıyor:

“Kadın rol modellerin desteklenmesi ile toplumsal cinsiyet eşitliğinin güçleneceğine ve Türkiye’nin gerçek potansiyelinin ortaya çıkacağına inanıyoruz. ING Olimpik Kızlara Destek Projesi’ni bu hedefle hayata geçirdik. Onlar kadının yerinin “tribün” değil, “saha” olduğunu bizlere kanıtlıyorlar. Kadının her platformda izleyici değil, sahadaki oyuncu olması gerektiğini tüm dünyaya gösterecekler. TMOK ile yaptığımız işbirliği ile Olimpik Kızlarımızın ilham veren mücadelelerini destekliyor olmaktan mutluyuz” 

Buraya kadar her şey güzel gözüküyor. Şimdi soruyoruz… Bu proje hazırlık aşamasında iken ING kurumundan hiç kimse araştırma yapmıyor mu? 2020 Tokyo Olimpiyatlarının tek başına yapılmadığını ve yasal olarak hiçbir suretle yapılamayacağını bilmiyorlar mı?

2001 yılında Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) ile Uluslararası Paralimpik Komitesi ( IPC) arasında yapılan uluslararası anlaşmaya göre bir ülkede Olimpiyat Oyunlarını yapabilmek,  bu oyunlardan en geç 3 hafta sonra da Paralimpik Oyunlarının yapılması şartına bağlıdır. ING yetkililerinin spor konusunda bilgi yetersizlikleri olabilir ama günümüz koşullarında araştırmak, öğrenmek için her türlü imkan var. 

Şunu da belirtelim; Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin ING’den resmi bir sponsorluk talebi yok. Ama siz çıkıp “cinsiyet eşitliği” diyorsanız, “kadının her platformda izleyici değil, sahadaki oyuncu” olmasının altını çiziyorsanız orada duracaksınız. Mevcut durumda biz de altını net olarak çizeriz ki “ING kadın sporcular arasında  engelli kadın sporcuların aleyhine bir ayrımcılığa imza atıyor.” 

Yoksa siz sadece kolları ve bacakları olan sporcuları desteklemeyi mi tercih ediyorsunuz? Eşitlik derken kendi arasında, kadınlar arasında kocaman bir eşitsizliğe imza atıyorsunuz.

Peki siz iki kolu olmayan Paralimpik Sporcu milli yüzücü Sümeyye Boyacı’nın bu ülkeye kaç altın madalya kazandırdığını biliyor musunuz? Halterde dünya rekoru kıran milli sporcu Nazmiye Muratlı’dan haberiniz olmadı mı? Peki 2016 Rio Paralimpik Oyunları’nda altın madalya alan Goalball Kadın Milli  Takımımızı hiç araştırdınız mı? Belli ki bu soruların cevapları “hayır.” Biz bu güzel, değerli örnekleri çoğaltabiliriz ama onların karşısında da sizin cevabınızın değişmeyeceğini biliyoruz.

Bundan önce yine sizlerle aynı sektörde hizmet veren “Garanti Bankası” nı örnek alabilirsiniz. Hem engelli , hem engelsiz sporculara “EŞİT” oranda verdiği destekle Türkiye’de basketbol sporunun gerçek markası haline gelmişlerdi. Şimdi merak ediyoruz amaç gerçekten eşitlik mi? Yoksa gündem oluşturmak adına en can alıcı konulardan biri olan “eşitlik” temasını kullanıp, bunu malzeme yapıp , markanızın bu seneki reklam bütçesini hedefiniz doğrultusunda kullanmak mı?