Engelliler için engelleri hakkında konuşmak


Doğduğu günden beri engelli bir ağabey ile yaşayan biri, son 20 yıldır da Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı olarak gözlemlerime ve yaşadıklarıma dayanarak söyleyebilirim ki, engelliler için engelleri hakkında konuşmak zor değil ama karmaşıktır. Bazen insanlar engellilerin hikayelerini dinlediğinde şaşırır ve şöyle düşünür: “Devam et! Yaptığın şeyi yap, bana küçük sorunlarımın o kadar da kötü olmadığını hatırlattın. Sana hayran olduğum için kendimi daha iyi hissetmemi sağlayan şu ‘ilham olan’ şeyi yapmaya devam et.”

Ne anlama geliyor?

Bir tekerlekli sandalye kullanıcısının bir kongrede konuşması ne anlama gelir?

Görme engelli birinin, ampute öğrencilere veya çalışanlara ‘engellilik bilinci’ üzerine konuşması ne anlama gelir?

Herhangi bir engelliden günlük hayat akışı içinde engelliliğini açıklaması veya ‘engellilik hikayesini’ anlatması istendiğinde bu ne anlam taşır?

Ve engelli kişinin hikayesini anlatması ne demek?

Engelli birinin “Hayır, bugün değil” demesi ne anlama geliyor? “Burada değil. Senin için değil. İlham kaynağınız olmak için burada değilim” cümlesi çok mu şaşırtıcı?

Ne düşünüyorlar?

Engelliler farkındalığı artırıyorlar mı, yoksa kendi işlerine mi bakıyorlar? Meraklıların sorularını memnuniyetle karşılıyorlar mı veya mahremiyetlerini korumak için net sınırlar mı çiziyorlar? Engelliler için daha iyi bir dünya istiyorsak bizim bu konudaki yükümlülüğümüz nedir? Engellilik hakkındaki en derin deneyimlerimizi ve düşüncelerimizi paylaşacak mıyız? Şayet paylaşacak olursak hangi amaçla ve kimin için?

Yalnızlık hissini azaltabilir

Bazıları hikayelerini dinleyen herkese anlatmak ister. Yükleri ve travmaları anlatarak azalınca kendilerini daha az yalnız hissediyorlar. Bazıları güçlüklere, zorluklara karşı zafer hikayelerini anlatmaktan, engellilik hakkındaki mitleri dağıtmaktan mutlu oluyor. Kimi engelliler daha iyi engellilik politikaları çalışır. Bir kısmı ‘Engellinin kendilerini tanımlamasına izin vermeme’ konusunda katı fikirleri olduğunu düşünüyor. Oysa pek çok engelli hayatını engellilik deneyimini anlatmak üzerine kuruyor. Bunu da isteyerek yapıyor.

Kişiden kişiye değişiyor

Engelliler, deneyimlerini başkalarıyla paylaşma konusunda karışık duygulara sahip olabiliyor. Hikayelerini paylaşmanın, farkındalık yaratmanın ve engelli olmayan insanları engellilik konusunda “eğitmenin” artıları-eksileri hakkında hepsinin farklı fikirleri var. Ve bunun hakkında ne düşündükleri günden güne, kişiden kişiye ve durumdan duruma değişebiliyor. Engellilerin bu paylaşma, eğitme, savunuculuk sorunlarıyla nasıl mücadele ettiğini anlamak için, her gün uğraştığımız bazı olumlu ve olumsuz yanları keşfetmemiz gerekir.

Tedavi edici

Birincisi, bazı engelliler engellilik hikayelerini paylaşmayı tedavi edici buluyor. Engellerinden ve günlük mücadelelerinden bahsetmek, hepsinin engelleri hakkında ne hissettiğini netleştirmesine yardımcı olabilir.

Empati işe yarayabilir

Birçoğu bunu kabul etmekten hoşlanırken, çoğu aslında sempati ya da en azından empati istiyor. Anlatılan engellilik öykülerine olumlu, destekleyici bir yanıt almak pozitif bir kazanım olabilir. En azından kısa vadede, düzenli olarak karşılaştıkları olumsuzlukların ve ön yargıların bir kısmını telafi edebilir. İçten, hakiki bir empati yanlış anlamaları ve ön yargıları azaltarak hayatlarını gerçekten kolaylaştırabilir.

Hayata anlam katabilir

Bazı engelli bireyler, toplulukları için bir tür sözcü olur. Engelli hakları ve adalet için kendi davalarını benimser. Bazı engelli insanlar, kendilerini savunuculuğa, motive edici konuşmaya, yazmaya ve halkı eğitmeye adarlar. Bunların hepsi bir dereceye kadar kişisel paylaşım gerektirir. Bunlar, amaç eksik veya belirsiz ise, engelli birinin hayatına amaç verebilir. Anlam arıyorsa, bir kişinin engelliliğine anlam verebilir. Bazıları için bu yaşam tarzı olur. Hem kendi hem de çevresi için çok yararlı bir şey halini alır ve ciddi bir boşluk doldurur.

TESYEV olarak o deneyimi yaşıyoruz

Engelliler için hikayelerini, deneyimlerini ve duygularını paylaşmanın faydaları çok ve önemlidir. Bu aslında tam anlamıyla AİLE olmaktır. Biz bu duyguyu aslında TESYEV olarak Türkiye’nin her yerinden burs verdiğimiz üniversite öğrencilerimizle senede bir kez İstanbul’da buluştuğumuzda yaşıyoruz.

Farklı farklı illerden gelen 500’e yakın genç tek bir yürek olup farklı deneyimler, farklı amaçlar, farklı dertler, farklı sempati ve empatiler taşımalarına karşın tek bir yürek ile AİLE oluyor. İşte bu ortamda engelliler ile engelliler hakkında konuşmayı tam anlamıyla deneyimliyoruz hem de senelerdir.

Çengelli pano

‘Yardımseverlere sesleniyorum’

Aksaray İlinde yaşıyorum. 22 yaşında, yüzde 94 zihinsel engelli, yüzde 60 bedensel engelli bir oğlum var. Eşim fıtık ameliyatı olduğu için çocuğumun bütün ihtiyaçlarını karşılamak bana düşüyor. Bu nedenle çalışamıyorum. Çocuğum ağır engelli durumundan dolayı sürekli evde. Evde bağırıp çağırıyor, annesine ve bana zorluk çıkartıyor. Zaman zaman sırtımda dışarı çıkarttığımda biraz rahatlıyor.

Ancak ben yaşımdan dolayı sürekli olarak sırtıma alıp dışarı çıkartamıyorum. Bizim akülü sandalyeye ihtiyacımız var. Yardımsever insanlara sesimi duyurmanızı rica ediyorum. Evimiz kira, tek gelirim engelli çocuğuma bakabilmem için aldığım aylık 850 TL. Yardımseverlerden her türlü yardım bekliyorum. Bugüne kadar kimseden 1 kuruş almadım ama artık dayanacak gücüm kalmadı.

‘MEKTUP VE KİTAP BİZİ ÇOK MUTLU EDER’

30 yaşındayım, 3 yıldır cezaevindeyim. Önümde uzun yıllar var. Siz değerli okurlardan ricam, bu karanlık günlerde içimizi ısıtacak bir dost eli uzatmanız ve samimi mektuplar yazmanız. Buradaki tek tesellimiz sizden gelecek mektuplar. Cemal Uygun L Tipi Kapalı Cezaevi Müdürlüğü A-13 Koğuşu Odunpazarı / Eskişehir

23 yaşındayım, 4 yıldır cezaevindeyim, daha çok cezam var. Ankaralıyım. Mektuplaşacak, dert ortağı olacak arkadaşlar arıyorum. Okuduğunuz kitapları bana yollasanız çok sevinirim. Çünkü kitaplar insanların en yakın dert ortağıdır. Halil İbrahim Varlık L Tipi K.C.İ.K Koğuş A-13 Odunpazarı / Eskişehir





Posta Gazetesi 31.08.2020

YAZARIMIZ
YAVUZ KOCAÖMER`İN
TÜM YAZILARI:

Yükleniyor...