`ENGELLİLİK HÂLÂ BİR GİZEM`
Emily Ladau engelli hakları savunucusu, konuşmacı ve yazar. Emily Ladau bizlere şöyle sesleniyor: “Engelliler hakkında konuşmaktan korkmayın.” Biz de konuşmaya başlayalım ve sonra sevgili Emily’nin sözlerine kulak verelim. İşte bilmeniz ve söylemeniz gerekenler. Bazı sayılarla başlayalım:
NASIL İLİŞKİ KURULUR?
Bir milyardan fazla insan, yani dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 15’i bir tür engellilik ile yaşıyor. Bu nedenle, engelli birini tanıdığınızı veya sizin de engelli olabileceğinizi söylemek muhtemelen doğru olacaktır. Açık olmak gerekirse, bu engeller fiziksel veya görünür olmayabilirler. Birkaçını saymak gerekirse, öğrenme, gelişimsel veya zihinsel engeller ya da kronik hastalıklar bu engeller arasında sayılabilir. Ancak engellilik ne kadar yaygın olursa olsun, pek çok insan engellilik hakkında nasıl konuşulacağını veya engellilerle nasıl etkileşime geçileceğini maalesef hâlâ bilmiyor.
‘GÖRMEZDEN GELİYORUZ’
Engelli hakları aktivisti ve yazar Emily Ladau, “Birçok insan için engellilik bir gizem, bu çok korkutucu ve ezici bir konu olmaya devam ediyor” diyor ve şunları söylüyor: “Bunun hakkında konuşmayız. Onu görmezden geliriz. Ondan çekiniriz. Onu saklarız. Ondan utanırız. Ama iş engellilik olduğunda yapmamız gereken bu değil, çünkü bu sadece insanları oldukları gibi yapan şeyin bir parçası.”
‘REHBERLİK EDEREK GELİŞECEĞİZ’
Birden fazla engeli bulunan bir tekerlekli sandalye kullanıcısı olan Emily Ladau, engelli deneyimine dair tek bir hikaye olmadığına dikkat çekiyor. Engellileri, engelli yaşamının nüansları konusunda eğitmek, engellilerin sorumluluğu olmasa da diyalog yoluyla ilerleme kaydedildiğini söylüyor.
Ladau, “Dürüst ve samimi rehberlik ile sohbet etmenin, engelliler için ileriye giden yolun önemli bir parçası olmaya devam ettiğine inanıyorum. Benden önce gelen güçlü engelli aktivistleri tarafından bu şekilde ilerleme kaydedildi. Bu şekilde ilerlemeye devam edeceğiz” diyor. Emily Ladau yazdığı kitabında da engelliliği damgalamanın kaldırılmasına yardımcı olmak isteyen birisine -engelli olsun ya da olmasın- vereceği rehberlik türleri hakkında çeşitli tanımlamalarla değerli bilgiler veriyor.
‘UTANÇ VERİCİ BİR ŞEY DEĞİL’
Emily Ladau kendisine “Engelli nedir?” diye sorulduğunda şöyle cevap veriyor: Engelliliğin insan deneyiminin doğal bir parçası. Engelli olmanın ne anlama geldiğine dair tek bir deneyim yoktur. Engelli olmanın ya da engelli olmanın doğası gereği kötü ya da utanç verici hiçbir şey yoktur.
‘TEK BEDEN HERKESE UYMAZ’
Engelli bir topluluk yok. Ladau’nun dediği gibi, “Bir engelliyle tanıştıysanız, o zaman bir engelle de tanışmışsınızdır.” Engelli her birey, kendi engeliyle ilgili benzersiz bir deneyime sahiptir. Örneğin; Ladau’nun ailesinde o, annesi ve amcası aynı nadir genetik hastalığa sahip. Ancak her biri için engellilik farklı şekilde baş göstermiş ve hayatta farklı etkiler bırakmış. Başka yansımalarla deneyimlenmiş. Bir kişinin deneyimi başka bir kişinin deneyimini bilgilendirebilir, ancak hiçbir tekil deneyim tüm topluluğun deneyimini yansıtmaz. Sevgili Emily gibi ilham veren aktivistlerin artmasını umut ediyoruz.
HAYATA CURLING İLE TUTUNDULAR
Tekerlekli Sandalye Curling branşı 2011 yılında Erzurum’un ev sahipliği yaptığı 25’inci Dünya Üniversiteler Kış Oyunları’nın ardından Türkiye’de faaliyete geçti. Milli sporcularımız geçirdikleri kazalar sonrasında yılmadan hayatlarında şans ve yaşam sevinci olarak dile getirdikleri ‘Tekerlekli Sandalye Curling’ sporu ile tanıştılar ve 2012 yılında Dünya Şampiyonası’nda ilk kez ülkemizi temsil ettiler.
Mesut Gülel, Kenan Coşkun, Züleyha Bingöl ve Hubey Beyçiçek. Arkada ise antrenörleri Ömer Faruk Turan
VİCDANLAR KÖRELİNCE SESİNİ KİMSEYE DUYURAMAZSIN
Her sene dünya şampiyonalarına katılan ve faaliyetlerine devam eden Tekerlekli Sandalye Curling Milli Takımı’nın spor sandalye eksikliğinden dolayı sportif olarak gelişimleri sekteye uğramış, dolayısıyla bu eksiklik milli takımın başarısını da etkilemiş. Bu 10 yıllık süreçte, sporcuların yurt dışı müsabakalara günlük kullandıkları ve en temel ihtiyaçları olan sandalyeler ile katılmaları çok üzücü. Tekerlekli Sandalye Curling Milli Takımı bizlere ulaştı. Takımın son 10 yıllık süreçte bunca çabalarına rağmen seslerini kimsenin duymadığını öğrendik. Ve Tekerlekli Sandalye Curling Milli Takımı’na 6 adet spor sandalyesi desteğinde bulunduk.
YENİ HEDEFLERİ 2026 MİLANO
30 Nisan’da Filandiya’nın Lohja kentinde gerçekleşecek olan Karışık Çiftler Tekerlekli Sandalye Curling Dünya Şampiyonası’na Milli Takım antrenörleri Gökçe Ulugay ve Ahmet Faruk Turan eşliğinde katılacak olan Züleyha Bingöl ve Kenan Coşkun isimli sporcular çalışmalarına yeni spor sandalyeleriyle başladılar. Tekerlekli Sandalye Curling Milli Takımı ise 2022 yılının sonunda gerçekleşecek olan Dünya Şampiyonası elemeleri için çalışmalarına hızla devam etmekte. Kullanmakta zorluk çektikleri eski tekerlekli sandalyelerinden dolayı 2022 Kış Paralimpik Oyunları’na katılma hakkı kazanamayan Tekerlekli Sandalye Curling Milli Takımı’nın hedefi, yeni sandalyeleriyle 2026 Milano ve Cortina d’Ampezzo Kış Paralimpik Oyunları’nda ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek. Kendilerine şimdiden başarılar diliyoruz. Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı (TESYEV) ve Türkiye Milli Paralimpik Komitesi (TMPK) olarak her zaman yanlarında olduğumuzu bir kez de buradan belirtmek isteriz.
Gazete görünümü için lütfen tıklayınız...
Çengelli İğne - Posta Gazetesi / 14.03.2022
NASIL İLİŞKİ KURULUR?
Bir milyardan fazla insan, yani dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 15’i bir tür engellilik ile yaşıyor. Bu nedenle, engelli birini tanıdığınızı veya sizin de engelli olabileceğinizi söylemek muhtemelen doğru olacaktır. Açık olmak gerekirse, bu engeller fiziksel veya görünür olmayabilirler. Birkaçını saymak gerekirse, öğrenme, gelişimsel veya zihinsel engeller ya da kronik hastalıklar bu engeller arasında sayılabilir. Ancak engellilik ne kadar yaygın olursa olsun, pek çok insan engellilik hakkında nasıl konuşulacağını veya engellilerle nasıl etkileşime geçileceğini maalesef hâlâ bilmiyor.
‘GÖRMEZDEN GELİYORUZ’
Engelli hakları aktivisti ve yazar Emily Ladau, “Birçok insan için engellilik bir gizem, bu çok korkutucu ve ezici bir konu olmaya devam ediyor” diyor ve şunları söylüyor: “Bunun hakkında konuşmayız. Onu görmezden geliriz. Ondan çekiniriz. Onu saklarız. Ondan utanırız. Ama iş engellilik olduğunda yapmamız gereken bu değil, çünkü bu sadece insanları oldukları gibi yapan şeyin bir parçası.”
‘REHBERLİK EDEREK GELİŞECEĞİZ’
Birden fazla engeli bulunan bir tekerlekli sandalye kullanıcısı olan Emily Ladau, engelli deneyimine dair tek bir hikaye olmadığına dikkat çekiyor. Engellileri, engelli yaşamının nüansları konusunda eğitmek, engellilerin sorumluluğu olmasa da diyalog yoluyla ilerleme kaydedildiğini söylüyor.
Ladau, “Dürüst ve samimi rehberlik ile sohbet etmenin, engelliler için ileriye giden yolun önemli bir parçası olmaya devam ettiğine inanıyorum. Benden önce gelen güçlü engelli aktivistleri tarafından bu şekilde ilerleme kaydedildi. Bu şekilde ilerlemeye devam edeceğiz” diyor. Emily Ladau yazdığı kitabında da engelliliği damgalamanın kaldırılmasına yardımcı olmak isteyen birisine -engelli olsun ya da olmasın- vereceği rehberlik türleri hakkında çeşitli tanımlamalarla değerli bilgiler veriyor.
‘UTANÇ VERİCİ BİR ŞEY DEĞİL’
Emily Ladau kendisine “Engelli nedir?” diye sorulduğunda şöyle cevap veriyor: Engelliliğin insan deneyiminin doğal bir parçası. Engelli olmanın ne anlama geldiğine dair tek bir deneyim yoktur. Engelli olmanın ya da engelli olmanın doğası gereği kötü ya da utanç verici hiçbir şey yoktur.
‘TEK BEDEN HERKESE UYMAZ’
Engelli bir topluluk yok. Ladau’nun dediği gibi, “Bir engelliyle tanıştıysanız, o zaman bir engelle de tanışmışsınızdır.” Engelli her birey, kendi engeliyle ilgili benzersiz bir deneyime sahiptir. Örneğin; Ladau’nun ailesinde o, annesi ve amcası aynı nadir genetik hastalığa sahip. Ancak her biri için engellilik farklı şekilde baş göstermiş ve hayatta farklı etkiler bırakmış. Başka yansımalarla deneyimlenmiş. Bir kişinin deneyimi başka bir kişinin deneyimini bilgilendirebilir, ancak hiçbir tekil deneyim tüm topluluğun deneyimini yansıtmaz. Sevgili Emily gibi ilham veren aktivistlerin artmasını umut ediyoruz.
HAYATA CURLING İLE TUTUNDULAR
Tekerlekli Sandalye Curling branşı 2011 yılında Erzurum’un ev sahipliği yaptığı 25’inci Dünya Üniversiteler Kış Oyunları’nın ardından Türkiye’de faaliyete geçti. Milli sporcularımız geçirdikleri kazalar sonrasında yılmadan hayatlarında şans ve yaşam sevinci olarak dile getirdikleri ‘Tekerlekli Sandalye Curling’ sporu ile tanıştılar ve 2012 yılında Dünya Şampiyonası’nda ilk kez ülkemizi temsil ettiler.
Mesut Gülel, Kenan Coşkun, Züleyha Bingöl ve Hubey Beyçiçek. Arkada ise antrenörleri Ömer Faruk Turan
VİCDANLAR KÖRELİNCE SESİNİ KİMSEYE DUYURAMAZSIN
Her sene dünya şampiyonalarına katılan ve faaliyetlerine devam eden Tekerlekli Sandalye Curling Milli Takımı’nın spor sandalye eksikliğinden dolayı sportif olarak gelişimleri sekteye uğramış, dolayısıyla bu eksiklik milli takımın başarısını da etkilemiş. Bu 10 yıllık süreçte, sporcuların yurt dışı müsabakalara günlük kullandıkları ve en temel ihtiyaçları olan sandalyeler ile katılmaları çok üzücü. Tekerlekli Sandalye Curling Milli Takımı bizlere ulaştı. Takımın son 10 yıllık süreçte bunca çabalarına rağmen seslerini kimsenin duymadığını öğrendik. Ve Tekerlekli Sandalye Curling Milli Takımı’na 6 adet spor sandalyesi desteğinde bulunduk.
YENİ HEDEFLERİ 2026 MİLANO
30 Nisan’da Filandiya’nın Lohja kentinde gerçekleşecek olan Karışık Çiftler Tekerlekli Sandalye Curling Dünya Şampiyonası’na Milli Takım antrenörleri Gökçe Ulugay ve Ahmet Faruk Turan eşliğinde katılacak olan Züleyha Bingöl ve Kenan Coşkun isimli sporcular çalışmalarına yeni spor sandalyeleriyle başladılar. Tekerlekli Sandalye Curling Milli Takımı ise 2022 yılının sonunda gerçekleşecek olan Dünya Şampiyonası elemeleri için çalışmalarına hızla devam etmekte. Kullanmakta zorluk çektikleri eski tekerlekli sandalyelerinden dolayı 2022 Kış Paralimpik Oyunları’na katılma hakkı kazanamayan Tekerlekli Sandalye Curling Milli Takımı’nın hedefi, yeni sandalyeleriyle 2026 Milano ve Cortina d’Ampezzo Kış Paralimpik Oyunları’nda ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek. Kendilerine şimdiden başarılar diliyoruz. Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı (TESYEV) ve Türkiye Milli Paralimpik Komitesi (TMPK) olarak her zaman yanlarında olduğumuzu bir kez de buradan belirtmek isteriz.
Gazete görünümü için lütfen tıklayınız...
Çengelli İğne - Posta Gazetesi / 14.03.2022
