Meslek hayatında birçok başarıya imza atmış, aynı zamanda vakfımıza değerli katkılarda bulunan Tesyev kurucu üyemiz Sayın Hülya Avşar a sorularımızı yönelttik. Avşar, içtenlikle bizim için cevapladı Sayın Avşar albümleriniz, filmleriniz, dizileriniz, verginiz ve özel hayatınızla hiçbir gün gündemden düşmeyen bir sanatçısınız Bu sizi nasıl etkiliyor ? sizi sıkıyor mu, yoruyor mu? Aslında yormuyor ve de sıkmıyor çünkü bu bizim işimizin gereği olduğunu düşünüyorum o nedenle sıkılmıyorum ama bazen yalnız kalma ihtiyacı hissediyorum fakat bunun her meslekte geçerli olduğuna inanıyorum o nedenle memnunum hayatımdan. Böylesine ünlü bir sanatçı olunca özel yaşamınızda da doğal olarak kısıtlamalar oluyor. Bu nedenle Hülya Avşar’ın çok istediği halde gerçekleştiremediği özlemleri var mı? Her şeyi yapıyorum hiçbir şeyi kısıtlamıyorum ama gittiğim yerler farklı oluyor oralar çok daha bana uygun oluyor. Ben şu ana kadar kendi özel hayatımı hiç kısıtlamadım. Hiçbir zaman eve kapanıp bir şeyler yapamamak gibi bir durum yaşamadım. Normal her insan gibi bende hayatıma devam ediyorum. Aslında bunu özellikle de yapıyorum çünkü televizyonda ve sinemada ki görüntümle özel hayatımda ki görüntüm çok farklı bu yüzden halkın içinde olmaktan zevk alıyorum onlar bizi çıplak gözle görsünler istiyorum çünkü yaşımdan çok daha büyük gösteriyorum. Bu nedenle insanlar benim gerçek halimi görsünler istiyorum. Bazı insanlarda bunun tam aksi oluyor insanlar olduklarından çok daha güzel çıkabiliyorlar ama ben tam aksi olduğum için bunu özellikle yapıyorum da. El attığınız her konuda başarılısınız.Bunu nasıl beceriyorsunuz? Başarıyı sporla bağdaştırıyorsunuz sporla uğraşmayanla çalışmam diyorsunuz. Doğru mudur? Evet kesinlikle çünkü kendi hayatına önem vermeyen insanın işine de önem vereceğine inanmıyorum toksinlerini atmayan insanların beyninin de çok iyi çalışacağını sanmıyorum. Tabii aslında herkes için geçerli değil spor ayrı bir kültür bence. Ayrıca başarı için yaşadıklarımı, tecrübelerimi doğru kanalize edebiliyorum. Yaptıklarımı ince eleyip, sık dokuyorum ve inandığım şeyleri yapıyorum tabii bunun yanında hayat tarzımda var. Erken yatıp, erken kalkmak, düzgün yaşamak gibi. İnsanlar hayata yeni başlarken ben günde 3-4 işi yapıp bitirmiş oluyorum. Sabah 07:00’de kalkıyorum. Zehra’yı okula götürüyorum işime geliyorum o gün işim yoksa bütün randevularımı hallediyorum öğleden sonra 15:00 gibi her şeyimi bitirmiş oluyorum. Bizim bildiğimiz kadarıyla tenisle ilgileniyorsunuz peki bizim bilmediğimiz ama sizin uğraştığınız başka spor dalları var mı? Tabii eski yüzücüyüm lisanslıyım onun dışında biraz golf’le ilgileniyorum ve evde koşu bandı, ufak el aletleri gibi uğraşlarım oluyor. Hülya Hanım sizinle ilgili bir belgesel çekilecek diye haberler var bu doğru mu? Doğruysa hangi aşamada? Öyle bir şey yok. Daha doğrusu geçmiş senelerden istekler oldu ama ben açıkçası belgeselimin çekilmesi için çok erken benim kendimce yapmam gereken başka şeylerde olduğuna inanıyorum onları beklemek gerekiyor diye düşünüyorum. O nedenle şu anda öyle bir şey yok. Her gün Zehra’yı siz mi okula bırakıyorsunuz ? Tabii kesinlikle ben bırakıyorum. Peki Zehra ünlü ve başarılı bir çiftin çocuğu olmaktan etkileniyor mu? Aslında rahatsız oluyor. Bu konuda çok mutlu olduğunu sanmıyorum. O nedenle bu konunun ileride de problem olabileceğini çokta düşünmüyor değilim. Ama gerçek bir şey var ki herkesin hayatta bir mesleği vardır bunu ona çok natürel bir şeymiş gibi anlatıyorum. Geçen gün bana senin ünlü olmandan hiç hoşlanmıyorum dedi. Ama ben onu biraz kıskançlığa bağlıyorum Çünkü o sırada okul servisi geçiyordu çocuklar el salladı bende Zehra kıskandı diye düşünüyorum. Bide şöyle bir şey var şöhretli anne – babanın çocuğu muhakkak bazı şeylerde sorun yaşıyor. Bunu hafif atlatmaya çalışıyoruz Yani Zehra’nın bu durumdan çok memnun olduğu sanmıyorum. Evde nasılsınız? Evde izole yaşıyoruz. Her anne baba gibi hiçbir farklılığı yok. Birde ona o kadar sık onu ne kadar çok sevdiğimi, ne kadar çok önemsediğimi söylüyorum ki onun başka şeyler düşünmesine bile izin vermiyorum. Zehra biliyor ki o işimizden çok daha önemli bu nedenle bütün şımarıklıklarını yapıyor. Zehra’nın sizleri paylaşamadığı zamanlar oluyor mu? Evet bizi kesinlikle başkalarıyla paylaşamıyor Özellikle bana birisi iltifat etsin yada onun yaşıtlarından birisi benden imza istesin hemen tedirgin oluyor ve bunu hissettiriyor yani kesinlikle kıskanıyor. Hülya Hanım artık yoruldum deyip, kendi özel yaşamınıza zaman ayırmayı düşündüğünüz bunun içinde tüm çalışmalarınızdan vazgeçmek istediğiniz zamanlar oluyor mu? Bu sene öyle oldu mesela 3 tane film çektim şimdi kadın isterse’nin 24. bölümünü çekiyorum bu arada onların PR çalışmaları, albüm çalışmaları derken gerçekten kendimi bu sene çok yorgun hissediyorum. Yorgun derken bazen mesleğimden bıkıyorum bu dönemler onu yaşıyorum. Mesleğimi özlemem gerekiyor bu nedenle biraz rölantiye almak istiyorum önümüzdeki sene film çekmemeyi ki, 3-4 tane film projesi var açıkçası zorlanıyorum da bu kararı alırken albüm çıkacak. Hülya Show’u tekrar yapmayı düşünüyorum ama ona da tam karar vermiş değilim yaz tatilinden sonraki durumuma, enerjime bakıcam çünkü bende o enerji olmazsa işime de faydalı olamıyorum. Ve bir ara hiçbir şey yapmadan oturmak istiyorum bir ara yapmıştım ben bunu bundan 3-4 sene önce 1 yıl hiçbir şey yapmadan oturmuştum. Sonra büyük bir özlemle başladım o yüzden 3 film falan hepsi üst üste geldi yani bir dönem öyle sıkılmıştım. Sinema, diziler, talk show ve sahne çalışmalarında size en çok heyecan veren yaparken zevk aldığınız hangisi? Talk show’u çok seviyorum. Orada kendim oluyorum, çok eğleniyorum kişiliğimi ortaya koyabiliyor yüz mimiklerimi rahatça kullanabiliyorum en çok hoşuma giden talk show ama ondan sonra çekerken değil, beyaz perdeden seyrederken de sinemadan zevk alıyorum. Açıkçası dizi çekmeyi sevmiyorum. Peki sizi bu sit-com’a nasıl ikna ettiler. Sit-com olduğu için biliyorsunuz stüdyoda geçiyor daha basit ve daha derli toplu birde tabii komedi olması mimiklerimi istediğim gibi kullanıyor olmam bu dizide onu yapabiliyorum bunu yaparken de zevk alıyorum ama dizi farklı bir şey dizide her gün başka bir mekanda oluyorsunuz dram daha ağırlıklı oluyor komediden daha çok o nedenle artık herhalde dramı da sevmiyorum artık insanları güldürmek mi istiyorum bilmem belki onla da ilgili olabilir bunu seviyorum yani. Biraz önce sıkıldığım dönemdeyim dediniz. Buna rağmen şunu da yapmam gerekir dediğiniz projeleriniz var mı? Avşar artık kendinin dışına çıkmış markalaşmış bir isim olduğu için onu beslemem gerekiyor yani ben her şeyi kendi duygularıma göre yapamıyorum mesela benim 1 sene hiçbir şey yapmadığımı düşünün yada çok az şeyler ondan sonraki sene mutlaka Hülya Avşar markasını kalitesini toparlayabilmek, bir şeyler üretebilmek için yapmam gereken prestij projeler var mesela 3 yıldır albüm çıkartmıyorum. İnanın benim için albüm mesleğimin ya 5. ya da 6. sırasındadır yani hiç önemli değil çünkü sahneye çok fazla çıkmıyorum çokta sevmiyorum sahneye çıkmayı artık çok özel günlerde çıkmayı tercih ediyorum ama onu da yapmam gerekiyor şimdi yani bu sene çok sevmediğim halde muhakkak bir albüm çıkarmam gerekiyor. Siz Tesyev kurucu üyeleri arasında yer alıyorsunuz ve her fırsatta değerli katkılarda bulunuyorsunuz peki Tesyev’i seçmenizdeki amaç neydi? Yavuz Kocaömer çok sevdiğim bir kişidir. Beni açıkçası teşvik etti. Ve de bende böyle bir şeyde bulunmaktan zevk alıyorum. Çünkü o insanlarda bizim gibi insanlar onların ihtiyaçlarına dikkat etmek gerekiyor ama tabii ben Kaya kadar faydalı olamıyorum çünkü çok yoğunum toplantılara katılamıyorum ama en önemli yerde muhakkak bulunuyorum konser veriyorum onlar adına Kaya benden daha çok faydalı oluyor gerçekten yani benim bugüne kadar yapmış olduklarımın iki mislini Kaya yapmıştır o nedenle onun yapması benim yapmam gibi görüyorum bizde elimizden geleni yapıyoruz. Bu tür derneklerde görev almak çok hoş birşey Röportaj : Ceyda Yıldırım