Kıraç

Konuğumuz Kıraç... Türk Rock müziği yaptığını söyleyen Ali Tufan Kıraç, istikrarlı çıkışını sürdürüyor. Son dönemlerde dizi müzikleriyle de hayran kitlesini genişleten genç sanatçı 70 li yılların usta isimleri tarafından veliaht ilan edildi bile... Kendisi ile sizler için küçük bir söyleşi yaptık.

Bize kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz? ( Kitabınızı okumayanlar olabilir:)

1972 yılında Kahramanmaraş da doğdum, öğretmen bir babanın çocuğuyum. Babamın görevi nedeniyle 10 yaşıma geldiğimde İstanbula göç ettik. Lise öğrenimimden sonra Marmara Üniversitesi Müzik bölümünü kazandım. Küçük yaşlardan itibaren müzikle ilgiliyim, ilk olarak babamın bağlamasını çalmaya başladım. Lise yıllarımda müzik öğretmenim Refik Köksal ilk gitarımı hediye etti. 1990 yılında Ortaköyde bir barda profesyonel müzik yaşamım başladı. Bir süre sonra kendi müziğimi daha geniş kitlelerle paylaşma amacıyla albüm yapma kararı aldım pek çok müzik yapım şirketiyle görüştüm. 1996 yılında yeni kurulan tmc ile tanıştım ve 1997 de ilk albümüm \"Deli Düş\" dinleyicilerimle buluştu.

-Müzik dünyasına girişinizden bu yana adınızdan bahsettirecek çalışmalara imza attınız.. Bu süreklilik bir birikimin mi yoksa gelişimin mi getirisi oldu?

Her ikisi birden... bir birikiminiz olmazsa ortaya yeni bir şeyler koyamazsınız üretemezsiniz. Yıllar öncesi yaptığım bazı bestelerimi son albümde kullandım. Ben albüm yapıyorum diye beste yapan biri değilim. Bestelerim bir kenarda dururlar zamanının geldiğine inandıklarımı albüme koyarım. Öte yandan bir gelişim de söz konusu elbette. Geçen zaman ve edinilen deneyimler çalışmalara olumlu yönde etki ediyor.

-Tarzınızı çok çeşitli şekillerde tanımladılar.. Siz daha cok hangi tarza yakın buluyorsunuz kendinizi?

Ben tarzımı kısaca \"Türk Rock Müziği\" olarak tanımlıyorum. Rock Müzik yapıyorum bu müziğin içersinde anadoludan motifler var türk halk müziği ezgileri mevcut.

 -Türkiye`de Türk Rock müziği yapılacaksa bizden bir şeyler olmak zorunda bize özgü olmalı ki Türk rock müziği diye adlandırabilelim Magazinden uzak bir yaşantınız var.. Bu kadar gundemde iken korunmak zor oluyor mu?

Magazinden uzak bir yaşantım var haklısınız. Çok zor olmuyor çünkü magazincilere çok kolay malzeme çıkartan pek çok insan varken benimle pek ilgilenmiyorlar. Magazincilerin olduğu yerler belli. Benim o tarz eğlencelerle pek ilgim yok, yani bilmem ne kulübüne gidip eğlenmek değil tarzım. Oralarda olmayınca da haber olmuyorsunuz. Albümler konserler derken dizi müzikleri için de aranan bir müzisyen oldunuz.. Zerda, Bir İstanbul Masalı...

-Bu konuda neler düşünüyorsunuz?

Film Müziği yapmak çok istediğim bir şey projelerim arasında bu da var dizi müziği buna bir başlangıç oldu. Görüntüye müzik yapmak çok heyecan verici bir şey. Dikkatli, ve özenli çalışmak gerek görüntüyü müzikle birlikte daha etkileyici kılmak mümkün müzik görüntüyü tamamlayıcı bir unsur.

-Müzik sektöründe yaşanan en önemli sıkıntılar neler? Bir sanatçı olarak öngördüğünüz çözümler var mı bu sorunlara?

En büyük sıkıntı doğru ve özenli çalışmalar yapılmaması. Müzik bir altyapı birikim ister ne yazık ki geçmiş dönemlerde ve hala da kalitesiz pek çok yapım piyasaya çıktı. Canlı performansı olmayan insanlara stüdyo marifetiyle albümler yapıldı. Besteler özensiz yazılan sözler özensiz. Kalite düştü. Öte yandan daha büyük bir sorun korsan albümler. Aylarca emek verip hazırladığımız albümler piyasaya çıktığının ertesi günü korsan kaset tezgahlarına düşüyor. Yüzbinlerce dolarlık yatırım yapılıyor ama korsan yüzünden geri dönüşü olamıyor. Pek çok yapımcı firma korsan yüzünden zor duruma düştü sanatçılar albüm yapamaz hale geldiler. Son çıkan yasa bir parça da olsa olumlu yönde etkili oldu. Umarım ilerleyen zamanlarda bu soruna kesin bir çözüm bulunur.

-Ürettiğiniz eserler en çok kullanılan cep telefonu melodileri haline geldi... Bu başarı ne hissettiriyor size?

Sokakta yürürken çalan bir telefonda kendi besteni duymak güzel bir duygu

-Toplumun bu ilgisi çalışmalarınızın şeklini ya da çeşidini etkiliyor mu?

Toplumun ilgisi çalışmalarımı etkiliyor. Öncelikle teşvik ediyor. Ben müziğimi insanlarla paylaşmak adına albümler çıkarıyorum beğenilmesi daha geniş kitlelerle paylaşılması amacıma ulaştığımı gösteriyor.

-Sivil toplum kuruluşları ile ilgili düşünceleriniz?

Türkiye`de sivil toplum kuruluşlarının yeterince yaygın ve etkin olmadığını düşünüyorum. Türkiye hızla gelişmekte ve bilinçlenmekte önümüzdeki zamanlarda sivil toplum kuruluşlarının daha da güçleneceği düşüncesindeyim.

Engelli bireylerimizle ilgili gözlemleriniz ve düşünceleriniz?

Onlar için yaşam bizler için olduğundan daha da zor bunun farkındayım. Gerekli destek sağlandığı takdirde herkes gibi yaşamlarını devam ettirme ayakta durabilme yeteneğine sahip olduklarını da biliyorum.

 Ne yazık ki pek çok konuda olduğu gibi Türkiye`de de engelli insanların sosyal hakları ve sosyal güvenlikleriyle ilgili gerekli düzenlemeler çok eksik Türkiye`de engellilerin yaşama daha fazla katılabilmelerinin sağlanması için neler yapılabilir?

Öncelikli olarak yasal düzenlemelerin yapılması gerek batı ülkelerinde devlet engelli vatandaşının her türlü sosyal güvenliğini sağlamış durumda çalışabilmesi vatandaşının iş yaşamını sürdürebilmesi için her türlü maddi manevi desteği sağlıyor. Bireysel çabalar da önemli ancak her şeyden önce devlet gerekli düzenlemeleri yapmalı.

Eklemek istedikleriniz;

Tüm TESYEV mensuplarına ve okurlarınıza başarılar, mutlu günler diliyorum.

Çok teşekkür ediyor ve başarılarınızın devamını diliyoruz..

TÜM RÖPORTAJLAR:

Yükleniyor...