TESYEV`İN DİKTİĞİ FİDANLAR...

Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı (TESYEV) bursiyerlerinden Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü 2017-2018 dönemimezunlarımızdan olan işitme engelli İpek Yeşil`den geçtiğimiz günlerde bir mail aldık. Gönderdiği maili  aşağıda sizlerle paylaşıyoruz:  

Enerjiniz hep yüksek  

"Sevgili TESYEV, İşitme cihazı kullanmaktayım. Manisa`nın Alaşehir ilçesinde görsel sanatlar öğretmeni olarak görev yapıyorum. Hepiniz iyi misiniz? Yine o enerji fırtınalarınız bol mu?  Bence de kesin öyledir. Bize verdiğiniz o enerjilerle iyi olmamanız mümkün değil.Ne yetiştirdiklerinize bakın. Bir fidan diktiniz ve biz öğrenciler size ve milletimize meyve verdik. Çünkü o diktiğiniz her fidandan dünyaya dolu dolu şeylerin sığmasına sebep oldunuz ve devam ediyorsunuz. Yavuz babamız hep başımızın tacı. Özellikle Gülderen Ablamızın ve diğer TESYEV ailesinin sıcak gülüşleri yok mu. Hepiniz canımsınız.                          

Resim heyecanı yoktu  

Görsel sanatlar öğretmeni olduktan sonra, Mustafa Beşikçioğlu Ortaokulu’nda göreve başladım, halen çalışıyorum.Biraz anlatmak istiyorum. Okula başlarken çok tedirgindim.  Zor süreçlerden geçtim. Resim dersleri hep boş ders olarak algılanmış ülkemizde ve okulumda. Öğrencilerimde görmek istediğim o resim heyecanı ne yazık ki yoktu. Ve inanın tüm öğretmenlik modum bir an düştü, çünkü çok üzülmüştüm. Ön yargı çoktu, resim dersinin onlara bir şey katacağına inanmadılar. Ama ben hep bir şekilde inandım sanatın kazanacağına.                          

Dersi sevsinler diye  

Atatürk demedi mi bize, "Sanatsız kalan milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir" diye. Ve ben okulum adına o kadar uğraştım ki... Yeri geldi fazladan ders bile yaptım, sırf bu dersi sevsinler diye. Sevmeseler de olur ama boş ders algılanmasın dedim hep ve üzerine düştüm. Çünkü ben bu sanata inanarak ve bu çocukları gelecek nesillere kazandıracağım diye söz vererek yola çıktım kendimce.                                   

Birinciliği kaptık  

Çocuklar ile dolu dolu resim ve etkinlik yaptık, bol kahkaha dolu geçti derslerimiz. Aynı bizim bursiyer toplantılarımız gibi vallahi. Sonra bir baktım benim enerjimi sevince, dersime de merak sardılar. Direkt akademik olarak tekniklere başlattım onları. Resim nedir anlasınlar dedim. Halbuki resim, kağıt ve kalemden ibaret değildir.                                                                                
Bir yarışmanın olacağını duyduk.

Bu yarışmaya hazırlanma sürecimiz de kendimize hep inanarak geçti.Ve bir gün hoop arandık! Türkiye Resim Yarışması birinciliğini kaptık biz. Öğrencim Şengül Büyükkarcı,  5, 6, 7, 8. sınıf öğrencileri (Ortaokul) kategorisinde 1. oldu.                                               

Bilgisayarı oldu  

Öğrencim çok mutlu oldu, hatta bilgisayar ödülü kazandı. Hiç kendine ait bilgisayarı olmamış biliyor musunuz. Nasıl mutluydu.  

Ben çocuklara her şeyden önce farkındalığı, karakterliliği ve dürüstlüğü öğrettim. Ve bu doğrultuda hep devam edeceğim. Çünkü ailem ve siz beni maddi-manevi anlamda bunun için yetiştirdiniz. Dedim ya diktiğiniz her fidan size gurur verici olarak geliyor. Resmin konusu ‘’ Hayalimdeki ev’’di. Öğrencim, "Öğretmenim, havuzlu bir villa para ile alınır ama farkındalık, sevgi  aslaalınamaz. Gelin beraber yapalım" dedi. Dolu dolu şeyler sığdırdık oraya. Her şeyden önce ise bir anlam. Evim olsun, ama neresi olursa, ne olursa olsun farkındalık, sevgi, iyilik hepsi kesinlikle olmalıdır. Olmazsa ev yoktur, dünya hiç olmamış demektir. Hemen ardından Manisa’nın en büyük resim sergisini açtık. Üstelik okulumuzun ilk resim sergisini öğrencilerimle ben açmış oldum. Kaymakamımız  Milli Eğitim Bakanlığı  İl ve İlçe Müdürlüklerimizden hem sergi  hem de  Türkiye derecemiz ile ilgili tebrikler yağdı.Ve ben daha yeni atandım TESYEV. Sayenizde iki aya bir sürü şey sığdırdım .  

Bir sürü fidandan çıkan iyi kalpli meyveleriniz olsun. Sanatla kalın. Sevgiler."  

Çengelli Pano

‘Türkiye’ye sesleniyorum’


Samsun’da yaşıyorum. 50 yaşındayım. Yüzde 40 ortopedik engelliyim. Ev kira, bir dikili ağacım yok. 2 evladım var, okutmakta çok zorlanıyorum. Ayda 500 TL alıyorum. İki evladım için çare arıyorum ki okusunlar benim gibi çekmesinler. Bu köşeyi seviyorum. Çok yazı yazdım, çok da arayan oldu. Arayanlardan ricam boş yere umut vermemeleri. Oğlum lise bire, kızım ilkokul 4’e geçti. Güzel okuyorlar. Türkiye’ye sesleniyorum. İş adamları ve hayırseverler sesimi duysun. Yardımcı olurlarsa 2 evladım okur. Yoksulluk zor, bayram geliyor, okullar açılacak. Ama pes etmeyeceğim. İnanıyorum elimizden birileri tutacak.

Y.A./ Samsun Tel: 0541 578 19 70    

Kitap ve mektup yollayın


Ø    29 yaşındayım, 9 senedir cezaevindeyim. Daha cezam var. Dertleşecek arkadaşlardan mektup bekliyorum.  

Yaşar Aksu 4 no’lu T Tipi KapalıCezaevi Şakran / İzmir


Ø    30 yaşındayım, 3 yıldır cezaevindeyim. Bu dört duvar arasında çürüyen hayatıma hayat katacak mektup arkadaşı arıyorum.  

Hasan Koç T Tipi KapalıCezaevi D-28 Koğuşu Ereğli / Konya

Ø    3 yıldır cezaevindeyim. Daha cezam var. Değerli okurlardan kitap bekliyorum. Ayrıca yalnız hisseden arkadaşlardan mektup bekliyorum.  




Yazının gazete görünümü için Tıklayınız...     


                                                                                                        30.07.2019 Posta Gazetesi






YAZARIMIZ
YAVUZ KOCAÖMER`İN
TÜM YAZILARI:

Yükleniyor...