VATAN ŞAŞMAZ


İsminizin bir hikâyesi olmalı, pek sık rastlanan bir isim değil…
İstanbul Vatan Caddesinde oturuyorduk. Annem çok severmiş Vatan ismini, oradan geliyor.

İşletme okudunuz ama beyazcama, ekrana olan tutkunuz asıl mesleğinizi rafa kaldırmanıza neden oldu… Popüler olma arzusu muydu bu, yoksa başka yetenekleriniz olduğunu mu fark ettiniz sonradan?
Üniversitede fotomodellik yaparken, yani reklam filmlerinde oynarken ya da kataloglarda yer alırken bunu profesyonel bir iş haline getirmeyi düşündüm. O zaman vj olmak çok modaydı. Vj’lik de değil de biraz yapımcı-yönetmen-sunucu gibi daha komplike bir şeyle başlamak istedim. Çünkü vj arkadaşlarım vardı. Onlardan feyiz aldım ama biraz geliştirerek başlamış oldum. Editör, muhabir ve sunucu olarak başladım Kanal 6’da. Yani amatörce yaptığım fotomodellik işini profesyonel hale getirmeyi tercih ettim.


Bize kısaca kendinizden söz eder misiniz? Kimdir Vatan Şaşmaz? İşletme Fakültesi’nde okuduğunuz yıllar.. O günlere dönelim isterseniz ve bugünlere doğru ilerleyelim… Vatan Şaşmaz nereden nereye nasıl geldi bu süreçte?
1975 İstanbul doğumluyum. İstanbul Turizm Otelcilik’ten sonra İşletme Fakültesi’ne dikey geçiş yaptım. 1996 yılında İşletme Fakültesi’nden atılarak, borsaya başladım. 2 yıl borsada çalıştıktan sonra 98 yılında Kanal 6’ya başvurdum. “Erkekler Kulübü” diye bir programla televizyon kariyerime başladım. 2 yıl boyunca Kanal 6’da ekonomi programı, hava durumu, magazin programı gibi birçok program sundum ve belki hızlandırılmış bir televizyonculuk kursu oldu. 2000 yılında atv’ye transfer oldum. 10 yıl boyunca atv’de çalıştım, bugün burada Cine 5’teyim.
 Yapmak istediklerinizin bugüne dek ne kadarını gerçekleştirdiniz? Yapmak isteyip de henüz yapamadığınız neler var? Geleceğe yönelik projeleriniz neler?%51’i gerçekleşmiş durumda, çünkü on yıldan fazla bir zamandan beri birçok iş yaptım. Allah sağlık verdikçe de kararlı bir şekilde ilerlemek istiyorum. Şöyle bir sorun, şöyle bir eksikliği var; oyunculuk yaptım, sunuculuk yaptım, bir tek drama oyunculuğu yapmadım. Bir dizide drama oynamak istiyorum. Kariyerimdeki eksik budur.

Bu projeleriniz arasında sosyal aktivitelerle ilgili planlamalar da var mı? Örneğin engellilerle ilgili, onların sorunlarına ilişkin, onların yaşamlarını kolaylaştırmaya yönelik, onları destekleyici bir şeyler yapmaya yönelik düşünceleriniz oldu mu hiç?
Geçtiğimiz günlerde Engelliler Vakfı adına bir geceyi sunmuştum. Ama biliyorsunuz ünlüler artık şöyle bir duruma gidiyor. Her ünlünün çalıştığı vakıflar var. Mesela Beyaz, Hayvanları Koruma Derneği’yle çalışıyor; Gülben Ergen, Eğitim Vakfı’yla çalışıyor. Ben de Türk Böbrek Vakfı’yla çalışıyorum. Türk Böbrek Vakfı’nın bütün organizasyonlarına katılmaya çalışıyorum. Türk Böbrek Vakfı’yla genelde bir flörtümüz var ama geçtiğimiz günlerde Engelliler Vakfı’yla ilgili bir gecede de sunuculuk yapmıştım. Bunlar bizim mesleki zekâtlarımız, zekâtlarımızı vermek zorundayız, Mesleki zekâtımı vermek derken, para almadan Engelliler Vakfı’na, Türk Böbrek Vakfı yararına, Kimsesiz Hayvanlar Koruma Derneği adına şimdi aklıma gelmeyen birçok vakıf adına böyle yardımlar yapılmalı.
Engelli insanlarımızın sorunlarıyla ilgili düşüncelerinizi alabilir miyim? Sizce neye ihtiyacı var engelli insanlarımızın?
Görselde birçok şey yapılıyor ama hiçbir şey yetmiyor. Yani koca koca gökdelenlere bakıyoruz yapılıyor ama hala engellilerle ilgili problemler var. Bakın, merdivenlerin yanında bulunması gereken rampa yok, stadyumlara bakıyoruz orda yok, alışveriş merkezlerine bakıyoruz yok. Yapılanlar yeterli gelmiyor yani.
 TESYEV hakkında neler düşünüyorsunuz? 
Duyduğum kadarıyla başarılı işler yaptığınızı biliyorum. Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin yüzme reklamı vardı, onun çok başarılı olduğunu düşünüyorum. Ben haftada 3 gün yüzüyorum. Eğer böyle bir organizasyon olursa keyifle katılmak isterim. O arkadaşla da yarışmak isterim açıkçası. Üniversitedeyken, Fındıkzade’de, tekerlekli sandalyedeki arkadaşlarla basketbol turnuvalarına katılmıştım. Onunla ilgili çok güzel hatıralarım var. Özellikle tekerlekli sandalyede basketbol oynayanlarla basketbol oynamak ve yüzücü arkadaşla bir yüzme müsabakası yapmak isterim açıkçası.

Son olarak, engelli insanlarımıza vereceğiniz bir mesajınız var mı?
Hiçbir şey önünüzde engel değildir.

Röportaj         : Ebru CİDA

TÜM RÖPORTAJLAR:

Yükleniyor...