`Yarışmanın İsmi Ödül ve Ceza Olarak Değişse...`

İşitme engelli gazeteci adayı kardeşimiz Namık Topçu’nun 11 Aralık 2017 tarihinde yine bu sütunlarda ‘KOLTUKLARA ÇİVİLENMEK VE GICIRDAMA!’ başlıklı bir yazısını paylaşmıştık. Namık Topçu yine bize bir mail göndermiş. Aşağıda sizlerle paylaşıyoruz.

‘Engellilikle ilgili konular malzeme olmamalı’ 

“YÖK Engelliler Komisyonu ‘Engelsiz Üniversite Bayrak Ödülleri’ yarışması başlattı. Bu yarışma ilanını gördükten sonra, üniversitede okuyan engelli öğrencilerin uyanık olması gerekir. Üniversiteler, YÖK Engelliler Birimi’nin başlattığı bu ‘Engelsiz Üniversite Bayrakları’ ve ‘Engelsiz Program Nişanları’ ödülünü almak için birbirleriyle kıyasıya mücadele edecekler. İşte bu ödülü alacak olan üniversitelere karşı sizlerin de sözünüzün olması gerekir. Çünkü bu yarışma sıradan bir yarışma değil. Engellilik ile ilgili konuların reklam malzemesi olmasına müsaade etmeyin. 

`3 yılda bir ödüller güncellenecek’ 

Yaşadığınız her türlü sorun ve sıkıntılarınızı YÖK Engelliler Komisyonu’na bildirin ki, neye ödül verdiklerini belirlemede aktif olun. Sonuçlar 9 Mayıs 2018’de açıklanacak ama olsun, ödüller ömür boyu değil. Her 3 senede bir bayrak ödülleri güncellenerek yapılacaktır. YÖK Engelli Komisyonu’nun yönetiminde olan birçok akademisyeni yakından tanırım. Konuşmaya kalksan ya kaçacak delik arar ya da verdikleri süslü-püslü kartvizitlerindeki çok kabarık unvanları ile “Bana mail atın yakından takip edeyim” diyerek kurtulmaya çalışırlar. Gidiş o gidiş. Sonraki karşılaşmaya kadar kedi-fare oyunu oynarlar.

‘Süreç şeffaf olmalı’ 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik son sınıf ve Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Çalışma Ekonomisi son sınıf öğrencisi bir işitme engelli olarak, sorunlarımızı defalarca dile getirmeme, 4 senedir yazılı olarak dilekçe vermeme rağmen hiç çözüm üretmeyen bu iki üniversite, bayrak ve nişan ödülüne aday olup kazanırsa hiç şaşırmam. YÖK Engelli Komisyonu’nun vereceği ödülleri neye göre ve nasıl vereceği konusunda ciddi kaygılarım var. Bir-iki kişinin ortaya çıkıp yazması ile bu işler yürümez. Herkes hakkını arayacak. Buradan YÖK Engelliler Komisyonu’na sesleniyorum. ‘Bayrak ve Nişan’ ödül yarışmasının ismi ‘Ödül ve Ceza’ olarak değiştirilirse isabetli olur. Somut ve uygulanabilir kriterler göz önünde bulundurulmalı, süreç şeffaf ve tarafsız bir şekilde yürütülmeli, kamuoyu ve özellikle engelli sivil toplum Kuruluşları ile paylaşılmalıdır. Ödülün hak edenlere verilmesi, cezai yaptırımlarla beraber üniversitelerin dikkati çekilmelidir. İşte o zaman samimiyet ve güven duygusu ortaya çıkar.”


Gazeteci Adayı Namık Topçu namiktopcu@gmail.com

`Çocuklarım için  yardım istiyorum`

Yüzde 58 engelli bir vatandaşım. İş adamları ve yardımseverlerin bana yardım etmelerini rica ediyorum. İnşallah kimse engelli durumuna düşmez. Çok zor günler geçiriyorum. Çocuklarımın biri 3.5, diğeri ise 1.5 yaşında. Çocuğumun mamasını ve bezini alamıyorum. Elektrik, su, doğal gazım kapalı. Yardımlarınızı bekliyorum.

Not: İlgilenen okurlar (0212) 238 71 91 no’lu telefondan bilgi alabilir.

ÇENGELLİ PANO 

`O BAKIŞLAR BENİ ÜZÜYOR` 

Üniversite öğrencisiyim. Arkadaşlarımla Ankara’ya dönüş yaptığımda herkes normal turnikeden geçiyorken, sadece benim engelli turnikesinden geçmem ve insanların “Aaa bu çocuk engelli mi?” veya “Bunun bir şeyi yok ki başkasının kartını mı kullanıyor?” gibi lafları duyduğum ve o tuhaf bakışlara maruz kaldığım için üzülüyorum. Arkadaşlarımın yanında bu durum biraz can sıkıyor. Bir de otobüse binerken kartı basma işlemi tamamlandıktan sonra kartımın kontrol edilmesi sıkıcı bir hal almaya başladı. Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı (TESYEV) bizlere her zaman destek oldu. Biz engellilerin hayatını hep kolaylaştırdı. Bu konuda da sizden yardım isteyebilir miyim?

O.K. Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü

ENGELLİLERE BAKIŞINIZ BU MU?` 

Bilgisayar kursuna gittim, 6 hafta sonunda sertifika verilecekti. Aldığımız bir davet üzerine toplantının yapılacağı salona girdik. Balonda oturduğumuz yeri görevli beğenmedi, bizi “Siz arkada oturacaksınız” diyerek kaldırmaya çalıştı. Ben de “Neden? Ben kursiyerim” diye tepki gösterdim. Ama o arkadaş ısrarla “Arkalara gidin” diye tutturdu. Bu mu engelliye tutumunuz, engelliye bu şekilde mi sahip çıkıyorsunuz? Kendimden utanıyorum. Uyanın engelliler ve yakınları, birbirinizle çekişmek yerine haklarımıza sahip çıkalım. Ben şu 3 sözü kafama taktım: Erişilebilirlik, Ulaşılabilirlik, Farkındalık. Hepsi boş, kimse kimsenin farkında değil. Nereye kadar? Ancak başına geldiği ve yaşadığı zaman.

Erdem Ateş / Bursa Tel: 0507 633 87 39


Yazının gazete görünümü için Tıklayınız... 

                                                           

                                     07.05.2018 Posta Gazetesi



YAZARIMIZ
YAVUZ KOCAÖMER`İN
TÜM YAZILARI:

Yükleniyor...