ALMAN DEVLET LİYAKAT NİŞANI

Bazı okuyucularımız medyamızdan da takip etmiştir, bir süre önce  Federal Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulf tarafından son yıllarda ülkemizde ve Almanya‘da engellilerle ilgili yaptığımız çalışmalardan dolayı ‘’Alman Devlet Liyakat Nişanı ‘’na layık görüldük. 18 Şubat 2011 günü  Frankfurt Anakent Belediye Binası Limburg Salonu’nda yapılan törende, Hessen Eyaleti Devlet ve İçişleri Bakanı Boris Rhein tarafından liyakat nişanı tarafımıza verildi.

                              

Binlerce tebrik

Aradan geçen süre içinde tanıdığım,  tanımadığım birçok okurumdan ve özellikle engelli kardeşlerimden tebrik, telefon, mail ve mesaj yoluyla kutlamalar aldım. Hepsine ayrı ayrı cevap veremeyeceğim için buradan sevgilerimi ve şükranlarımı sunuyorum.

                       

Hamit Turhan ‘ ın yazısı çok mutlu etti

Aynı zamanda gazetemiz POSTA’nın da  spor yazarı olan Hamit Turhan 24 şubat günü Fanatik Gazetesi’ nde benimle ilgili bir yazı yazdı. Yakından tanıyanlar bilerler , ne kimseye yalakalık yaparım, ne de bu tip davranışlardan hoşlanırım. Ama samimiyetle söylemem gerekir ki Hamit Turhan’ ın yazdığı bu yazı beni aldığım ödül kadar mutlu etmiştir. Çünkü Hamit’in nasıl gerektiğinde ters bir adam olduğunu yakinen bilirim. Şimdi o yazıyı aşağıda sizlerle paylaşmak istiyorum.



‘’ Kumsaldaki adam! ‘’

‘’ Yazı yazmak için okyanus sahillerine giden bir yazar, sabaha karşı kumsalda dans eder gibi hareketler yapan birini görür. Biraz yaklaşınca, bu kişinin sahile vuran denizyıldızlarını, okyanusa atan yaşlı bir adam olduğunu fark eder.

Yaşlı adama yaklaşır:

-         Neden denizyıldızlarını okyanusa atıyorsun?

Yaşlı adam yanıtlar;

-         Birazdan güneş yükselip, sular çekilecek. Onları suya atmazsam kumsalda ölecekler.
Yazar sorar;

-         Kilometrelerce sahil, binlerce denizyıldızı var. Ne fark eder ki?

Yaşlı adam eğilir, yerden bir denizyıldızı daha alır, okyanusa fırlatır.

        -    Onun için fark etti ama...

 


                                                           
*     *     *

Yukarıdaki öyküyü bir kez daha sütunlarıma taşımamın sebebi yine Yavuz Kocaömer’dir. Çünkü onu tarif edecek en iyi hikayedir. Yavuz Kocaömer de o ıssız kumsaldaki ihtiyar gibidir. Milyonlarca denizyıldızı vardır Kocaömer’i bekleyen... Her gün, gün ağarınca kumsala iner Kocaömer. Güneşin altında kavrulmak üzere olan biçare denizyıldızlarını teker teker toplar ve yeniden hayat bulacakları can suyuna geri gönderir. Onlara bir yaşam bahşeder. Tek işi budur. Yetişebildiğine yetişir, kurtarabildiğini kurtarır. Hepsine ulaşamayacağını anladığı zaman da, aylak aylak gezen başka yaşlı adamları kollarından tutar sahile indirir. Çünkü bilir ki, bu ülkede denizyıldızlarına sahip çıkacak birilerine ihtiyaç vardır. Onlar olmazsa öleceklerdir. O, sahipsizlerin sahibi, kimsesizlerin kimsesidir. O gerektiğinde bir babadır, gerektiğinde bir ağabeydir, gerektiğinde bir kardeştir, gerektiğinde bir dosttur, gerektiğinde bir yoldaştır, gerektiğinde bir hamidir. O, her gün görmezden gelinen, yok sayılan engellileri hayata bağlayan bir ‘Cesur Yürek’tir. Gün gelir devlete bile kafa tutacak kadar asi olur, gün gelir yel değirmenlerine karşı savaşan bir ‘Don Kişot’ kesilir. O, hayatın iki yakası arasında savrulan bir sarkaç gibi yaşar ömrünü. O ömür ki, hem adanmıştır, hem de kutsanmış. Daha ne olsun? ‘’

                              


Devletten kutlama

Yakın arkadaşlarım, dostlarım devlet büyüklerimizden bir kutlama mesajı alıp almadığımı hep sordular. Aldım. Sayın Devlet Bakanı Egemen Bağış ve Gençlik ve Spor Genel Müdürü Sayın Yunus Akgül’ den. Her ikisine de teşekkürlerimi sunuyorum.



Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül  ve Başbakan Tayyip Erdoğan

Kendilerinden bir kutlama mesajı almadım. Bunun içinde kırgın değilim. Ancak bilinmesi gereken bir husus , aldığım ‘’ Alman Devlet Liyakat Nişanı’’  Türkiye ‘ de doğmuş biri olarak benden çok Türkiye’ yi ilgilendiren bir konudur diye düşünüyorum. Keşke bazı devlet büyüklerimizden bazıları liyakat nişanı teslim töreninde orada olsaydı da Hessen Eyaleti Devlet ve  İçişleri Bakanı Boris Rhein ‘ ın şu sözlerini duysaydı : ‘’ ’ Sayın  Kocaömer, siz Türkiye’ de ve Almanya’ da engelliler sporunun gelişmesinin seviyesini belirlediniz. Bu sırada tüm engelli spor dallarını desteklediniz ve büyük başarılara imza attınız . Bu bağlamda size şahsen ve ülkemiz adına saygılarımı sunuyorum’’ 

Ama bir noktayı da gözden kaçırmamak gerekir. Ne Sayın Cumhurbaşkanı’nın ne de Sayın Başbakanı’ ın basından böyle haberleri takip edecek zamanları vardır. Burada görev kendilerinin etrafında dolaşan, unvanları danışman olanlara ait olmalıydı diye düşünüyorum.



GÜZEL SÖZ 

Dostsuz dünya susuz çöle benzer. / Francis Bacon

 

 

 

YAZARIMIZ
YAVUZ KOCAÖMER`İN
TÜM YAZILARI:

Yükleniyor...