Bir yıl böyle geçti II   Posta

17 Ocak tarihindeki yazımızda , bir yıldır bu köşede yayımladığımız yazıları gözden geçirmeye başlamıştık. Bu hafta da kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Körler Federasyonu

Körler Federasyonu Basın , Yayın , Halkla İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı , birçok meslek ve görev sahibi Turhan İçli , Özürlüler İdaresi Başkanı Dr. Mehmet Aysoy’a yazdığı mektupta ‘’ Yavuz Kocaömer engelliler alanında bozucu ve bölücü bir rol oynamaktadır ‘’ dedi. Dediği ile de kaldı. Kendisini bu hakarete varan sözlerinden dolayı dava etmeye dahi gerek görmedik. Onların başında yeteri derecede dava var. Hele önce onları bir halletsinler , belki sonra sıra bize de gelir.

Gençlik ve Spor İl Müdürleri

Gençlik ve Spor İl Müdürlerini eleştirdik. Görevlerini layıkıyla yapanları da sizlere tanıttık. İşine gelmeyenler arasında işi küstahlığa götürüp havalara girenler de oldu. Onları zaten görmezden geldik. Zamanın , her şeyin ilacı olduğunu bildiğimiz için bazılarını beklemeye alıp, bu sütunlarda onların isimlerini yazarak ne sizin zamanınızı almak , ne de sütunlarımızı kirletmek istedik. Bu yıl da engelli sporlarının yapıldığı illerimizdeki İl Gençlik ve Spor Müdürlerini mercek altına almaya devam edeceğiz. Burada, engelli spor kulüplerinin bizimle olan iletişimi de çok önemli .

Engelli çocuk sevmeyenler

Geçtiğimiz yıl okulların açılmasıyla birlikte her yıl görülen manzaralar bazı okullarımızda yeniden yaşandı. Okul müdürleri engelli çocuk öğrenci istemediklerini neredeyse açık açık beyan ettiler. Bir okulun müdürlüğünü yapan, kendini eğitime adamış insanların bu ayrıcalığı yapmasını hiçbir zaman içimize sindiremedik. İstanbul’da Milli Eğitim Müdürlüğü’nün devreye girmesiyle bazı sorunlar çözüldü ama bu kronik engelli örenci istememe hastalığı bir çok okulumuzda maalesef devam ediyor.

Sen – Ben ve Diğerleri

Defalarca yazdık. Almanya’da ilköğretim okullarında ‘’ Sen Ben ve diğerleri ‘’ diye bir ders okutuluyor. Öğretmen haftada bir saat insanın nasıl engelli olduğunu, engelin ne demek olduğunu, engelli insana nasıl davranılması gerektiğini anlatıyor. O çocuklar da belli bir yaşa gelince bu konulara daha duyarlı yaklaşıyorlar. Artık Milli Eğitim Bakanlığımız’ın da benzeri bir dersi ilköğretim okulları eğitim programına alma zamanı geldi de geçiyor. Bu ve benzeri konularda Avrupa Birliği’nin baskısı ve zorlamasıyla yapılacak değişiklikler eminim hiç kimsenin içine sinmeyecektir.

Özürlüler İdaresi Başkanlığı

Özürlüler İdaresi Başkanlığı’nın başında yaklaşık 1,5 yıldır Dr. Mehmet Aysoy bulunuyor. 2 engelli kardeşi olan , aldığı eğitim dolayısıyla da Türkiye’de engellilere yeni ufuklar açacak kapasiteye sahip bu insan , yine bazı engelli dernekleri tarafından engelleniyor. Bağlı olduğu bakan çok iyi niyetli olmasına rağmen, konulara uzak olduğundan ve sesini yükseltemediğinden kendisine destek olamıyor. Bu bizim görüşümüz. Daha önceki dönemde Özürlüler İdaresi’nin kurulmasına ön ayak olan engelli dernekleri , Dr. Mehmet Aysoy’a neredeyse düşman. Çünkü tekelci zihniyete alışmış , ‘’ Her şeyi ben bilirim , Türkiye’de bu konuda her şeyi ben yaptım, benden başka büyük yoktur ‘’ diyen bu engelli dernek yöneticileri biranda bazı yetkilerin kendilerinden gittiğini görünce , Dr. Mehmet Aysoy’un karşısına geçmişlerdir.

Engelliler Yasası

Uzun zamandır hazırlanan ‘’ Engelliler yasası ‘’ , Maliye Bakanlığı’nın çekinceler koymasıyla gecikmiştir. Maalesef engelli camiası bunun sorumlusu olarak Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ı görmüştür. Maliye Bakanı suçlanırken , ülkenin içinde olduğu ekonomik durum unutulmuş , her şeyi devletten beklemenin verdiği alışkanlıkla ortalık karıştırılmaya başlanmıştır. Yıllardır savsaklanmış , engelli insanların , özellikle ağır engellilerin devlet tarafından bakımının sağlanması konuları , iyi niyetli Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından gündeme getirilip , bu konuda kendilerine destek verileceğine , bizlere yakışır bir dedikodu mekanizması harekete geçirilerek üzüm yemek yerine bağcıyı dövme yoluna gidilmeye çalışılmıştır. Bu tip davranışların sonunda zarar görecek yine engelli insanlarımız olacaktır.

Bir yandan ekonominin sağlam temellere oturtulması , yıllardır Türkiye’de yapılan savurganlıkların önlenebilmesi için çaba gösterilirken , öbür taraftan böyle bir yasayla katrilyonlara varacak harcamaların söz konusu olamayacağını vicdan sahibi herkesin bilmesi gerekir.
Kaynak israfı

Kaynakları kıt olan ülkemizde onların israf edildiğini görmek çok daha acıdır. Birkaç yıldır söylüyoruz. Engellilerle ilgili yapılacak olan projelerde , bir devlet kurumunun koordinasyonuna ihtiyaç vardır. Bugünkü koşullarda bu koordinasyon T.C. Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından sağlanmasıdır. Bunun için gerekirse bu idare ek yasalarla daha kuvvetli yaptırım gücü olan bir kurum haline getirilmelidir.

Onurlu bir davranış göstererek , engelliler yasasının zamanında meclisten çıkmaması üzerine istifa eden ve istifası kabul edilmeyen Dr. Mehmet Aysoy , bir gün dayanamayıp bir kez daha istifa ederse , belli çevreler zil takıp oynamaya başlar. Ama olan engellilerin bu konudaki beklentilerine olur. Bu bakımdan Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da Özürlüler İdaresi’ne sahip çıkmasını bekliyoruz.

DUYURU

ALİ POYRAZOĞLU TİYATROSU

Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu’nun Uğur Antik’in sahibi Uğur Batur sponsorluğunda 15 Şubat 2005 tarihinde saat 20.00 ‘ de İstanbul İş Sanat’ta sahneleyeceği ‘’SAĞLIK OLSUN ‘’ adlı oyunun geliri TESYEV ‘ e bağışlanacaktır.
Bilet ücreti 20. YTL ‘dir.
Biletler ve bilgi için : 0 212 – 274 10 32 – 274 11 71

DUYURU

JANDARMA TESYEV İstanbul bilgisayar kursu için kayıtlar başlamıştır. Katılmak isteyen engelli vatandaşlarımız TESYEV’in ( 0212) 274 10 32 – 274 11 71 no’lu telefonlarına başvurabilirler.

GÜZEL SÖZ

Kendi kendini yenmek , zaferlerin en büyüğüdür.
Epictetos