Receb Özbaydan açıklama   Posta

Yavuz Kocaömer     Posta

 

\r\n



11 Nisan tarihli köşemizde Milli Eğitim Bakanımıza hitaben yazdığımız yazıya Receb Özbaydan bir açıklama geldi. ‘’ Gazetenizde çıkan  MEB Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü İşitme Engelliler Şube Müdürü ile ilgili haberler gerçeği yansıtmamaktadır. Öyle ki ismim bile yanlış yazılmıştır’’.

\r\n



Özür Dileriz

\r\n



Bay Receb Özbay’dan soyadını  yanlış yazdığımız için özür dileriz. Kendisinin soyadını İşitme Engelliler ve Aileleri  Derneği ile yaptığımız görüşmelerden  almıştık. Bir iletişim hatası yapılmıştır.

\r\n



Size mi kaldı ?

\r\n



Bay Özbay açıklamasında , kendisine gelen İşitme Engelliler ve Aileleri  Derneği  yöneticilerine ‘’ İşitme engelli öğrencilerin  Anadolu Lisesi sınavlarına katılmalarında mevzuat açısından bir engel olmadığını , ancak kazanmalarının zor olabileceğini belirtmeye çalışmıştık’’ diyor.

\r\n



Biz de diyoruz ki ; Receb Bey bu açıklaması ile engelli insanları peşinen başarısız gören bir kişi olduğunu kabul etmektedir.  Bir sınava girecek öğrencinin kazanıp kazanamayacağını önceden nasıl bilebileceğini de açıklarsa , onu da sütunlarımızda yazarız. Madem bir takım sınavların sonuçları önceden bellidir , o zaman o sınavları yapmaya ne gerek vardır ? Size mi kaldı hangi öğrencinin sınavı kazanıp, hangisinin kazanmasının zor olduğuna karar vermek ? Bize göre böyle düşünen bir insanın , bırakın engelliler ile ilgili bir şube müdürlüğünü , Milli Eğitim Bakanlığı’nda dahi  olmaması gerekir.

\r\n



Söylediniz mi , söylemediniz mi ?

\r\n



Bay Özbay devam ediyor:  ‘’ İşitme engelli öğrencilere sınavlarda bazı kolaylıkların sağlanması yönünde istekler oldu. Biz bu isteklere karşı olumsuz bir şey söylemedik. ‘’ 

\r\n



Şimdi biz de soruyoruz : Size atfedilen  ‘’ Ne diye uğraşıyorsunuz? Allah onları öyle yaratmış. Allah’ın veremediğini siz mi vereceksiniz ? 124 Murat ile Mercedes’i yarıştırmak istiyorsunuz. Bu çocukları neden lise giriş sınavlarına sokmak istediğinizi anlayamıyorum ? ‘’  sözlerini söylediniz mi söylemediniz mi ?
         
Eğer söylediyseniz , işitme engellilere bir özür borcunuz vardır. Yok söylemediyseniz , o zaman isimleri yazılı bu kişiler yalan söylüyor demektir . Herhalde kimin doğru söylediğine şahitler dinlenerek yargı karar verecektir.

\r\n



İşitme engelli öğrenciler ile ilgili bilgi

\r\n



Receb Özbay açıklamasında ‘’  İşitme engelli öğrencilerin devam ettikleri meslek liselerinin sayısı çok fazlaydı. Üstelik  kültür ve atölye derslerini veren öğretmenlerin birçoğunun bu çocukların özel ihtiyaçları konusunda eğitim formasyonları yoktu. Bu gibi sebeplerle işitme engelli öğrenciler bu meslek liselerinde başarısız duruma düşmekte ve öğrenimlerini sürdürememekteydiler. İşitme engelliler meslek liselerinin açılması ile kırsal kesimden gelen öğrencilere yatılılık imkanının yanı sıra, kültür derslerinin bu okullarda ve alanda yetişmiş veya hizmet içi eğitim görmüş öğretmenler vasıtası ile verilmesi sağlanmaktadır.’’
           
‘’ İşitme engelliler ilköğretim okulları ve meslek liselerinde işiten öğrencilerin devam ettiği okullarda kullanılan öğretim programları kullanılmakta olup, öğrencilerin yeterlilikleri ve ihtiyaçları doğrultusunda gerekli sadeleştirme ve düzenlemeler yapılabilmektedir. İşitme engelli öğrenciler eğitim kademelerini normal öğretim programı diploması ile tamamlayarak bu sayede bir sonraki kademelere devam edebilmektedirler ’’ diye mektubunu noktalamış. 

\r\n



‘’ Gereğini rica ederim ‘’

\r\n



Mektubunun sonunda Bay Özbay ‘’ Gereğini rica ederim ‘’ demiş. Burada biraz duralım.

\r\n



Receb Bey ;  Posta Gazetesi sizin şubenize bağlı  şefliklerden bir tanesi olmadığı gibi , bu satırların yazarı da sizin memurunuz değildir. Dolayısıyla siz bize hiçbir şekilde bir şeyin gereğini rica edemezsiniz. Olsa olsa medeni kurallar çerçevesinde bir ricada bulunursunuz. Bilmeniz gerekir ki , bu açıklamanızı ‘’ gereğini rica ettiğiniz’’  için değil  , kamuoyunu bilgilendirmek için bu sütunlara aldık. Ayrıca unutmamanız gereken bir husus , sevgide serbestlik, saygı da mecburiyet olduğu ve bu mecburiyetin de karşılıklı olduğudur. 

\r\n



Bundan başka mektubunuzun sonunda ‘’ Selamlarımla, saygılarımla, hayırlı işler dilerim ‘’ gibi bir cümleye de rastlayamadık. Bunun bir unutkanlıktan kaynaklandığını düşünüyoruz. Aksi halde , Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi, devlet kurumlarının özel kurumlara yazdığı mektuplarda da  altına , yukarıdaki  nezaket cümlelerinden bir tanesine  yer verildiğini de hatırlatmak isteriz.

\r\n



Ayrıca Receb Bey, unutmamanız gereken bir husus da, sizin bir devlet memuru olarak, yol gösterici, kucaklayıcı, sevecen olmak zorunda olduğunuzdur. Ve yine unutmamanız gerekir ki , devletimiz maaşınızı , o sizin sözlerinizden sonra üzülen ve ağlayan insanların ödedikleri vergilerle karşılamaktadır.

\r\n



GÜZEL SÖZ

\r\n



Cahillik üç türlüdür: Hiçbir şey bilmemek, gerekeni bilmemek ve bir sürü gereksiz şey bilmek 

\r\n



S. Douglas


\r\n



 

YAZARIMIZ
YAVUZ KOCAÖMER`İN
TÜM YAZILARI:

Yükleniyor...