Seni unutmayacağız ( ! )

Jupp Derwall'in öldüğü gün, Galatasaray'ın resmi internet sitesindeki başlık böyleydi. Bizce yanlış yazmışlar. Doğrusu şöyle olmalıydı: SAĞ İKEN SENİ UNUTTUK. ÖLÜNCE HATIRLADIK.
Galatasaray'ın 100. yılında, o zamanki Genel Sekreter Yardımcısı Ali Himmetoğlu hiç tanımadığım halde telefonla aradı . " Yavuz Bey siz Derwall'in dostu imişsiniz. Kendisine bir plaket ve forma yaptırdık 100. yılımızla ilgili. Bunları Almanya'ya götürüp kendisine verir misiniz ?", "Bu aralar Jupp Derwall ile görüşmeyeceğim" dediğimde "Olsun, o zaman Almanya'dan postaya verseniz de olur" dedi. Yapılanın doğru olmadığını, Galatasaray'a büyük emekleri olan böyle bir futbol adamına bu jestin bir yönetim kurulu üyesi veya kulübün bir yetkilisi tarafından yapılması gerektiğini söylediğimde "Böyle bir imkanımız yok. Başkanımız böyle rica etti" dedi.
Verilen paketi aldım, Almanya' da Derwall'e götürdüm. "100. yıl dolayısıyla Galatasaray Kulübü'nden sana bunları gönderdiler " dediğimde "Çok teşekkür ederim. Beni unutmamışlar" dedi. Ben de "Bence bu Galatasaray'a yakışmadı. Biz seninle dostuz ama , Galatasaray'ın bir yetkilisinin buraya gelmesi gerekirdi" dediğimde ; "Çocuk, (bana hep öyle derdi) insanların işleri çok. Böyle aksaklıklar olur. Bunların üzerinde durmamamız lazım" dedi. Böylesine insan, böylesine etrafını kırmaktan, incitmekten çekinen bir yapıya sahipti.
Jupp Derwall'in kızı, damadı ve 2 torunu 1,5 yıldır İstanbul'da yaşıyorlar. Damadı Lufthansa'nın İstanbul Atatürk Havalimanı'ndaki Müdürü. Defalarca tanıdıklarımla kulübe haber gönderdim. "Derwall'in kızını ve torunlarını bir maça davet edin. Dedelerinin bugünkü modern Galatasaray futbolunun temeline koyduğu taşları o çocuklar da öğrensin. Bir ölçüde de vefa borcumuzu ödemiş oluruz " dedim. Kimse dinlemedi. Çünkü Özhan Canaydın ve ekibi Seyrantepe'ye odaklanmıştı.


Hastalık engelledi
Cumhuriyet Gazetesi'nde "Unutulmayanlar" ödülüne layık görüldüğünde bundan 2 ay önce kendisi ile telefonda konuştuğumda "Geliyorum İstanbul'a" dedi önce. Ama gelemeyeceğini bildiğim için ses çıkarmadım. 3 gün sonra aradığımda, konuştuğumuzu pek de hatırlamıyordu. Ödülünü onun adına aldım. Araya giren hastalığı, götürüp vermemi engelledi. İlk fırsatta eşine bu ödül ulaştırılacak.
Konuşmalarımızda Türkiye'den hep iki insanın ismini söyler ve onları çok özlediğini belirtirdi. Biri Şenes Erzik diğeri de Ergun Gürsoy. Ergun Gürsoy'la birlikte ziyaretine gidecektik, o da kısmet olmadı.
Futbol profesyonel bir oyun. Her şey para etrafında dönüyor. Ama Jupp Derwall amatör ruhlu bir profesyoneldi. Kalbindeki Türkiye ve Galatasaray sevgisini en yakın bilenlerdenim. Böyle bir insana karşı profesyonelliğin adı "Nankörlük" olmamalıydı.

YAZARIMIZ
YAVUZ KOCAÖMER`İN
TÜM YAZILARI:

Yükleniyor...