Engelleri Aşmak   Posta

Yavuz Kocaömer     Posta

 Engelleri aşmak, engelli insanlarla toplumun geri kalan bölümü arasında çeşitli konularda beraber çalışmakla mümkündür. Yapılan yasalarla engelli insanların günlük yaşamlarına bir takım rahatlıklar getirilmelidir. Bunlar, engelli insanların iyi bir eğitim alabilmesi, bir işte çalışabilmesi, kültürel konularla ilgilenebilmesi, spor yapabilmesi, sosyal, ekonomik ve politik konularda söz  sahibi olabilmeleri ve şehirlerin mimari yapıları ile ilgilidir.

\r\n

Kültürel değişimler engelli  ve engelsiz insanların el ele birlikte, eşit bir şekilde sosyal hayata adım atmalarıyla mümkün olur. Burada hükümet, yerel yönetimler, özel kurumlar, sivil toplum kuruluşları ve medya ile birlikte çalışmak zorundadır.

\r\n

Nereden çıktı bunlar ?

\r\n

Yukarıda yazdıklarım kısa bir süre önce Avrupa Birliğine tam üyeliği onaylanan Polonya Dışişleri Bakanlığı\nın ülkelerinin aday ülke konumunda oldukları sırada Avrupada konuşulan dillerde yazılarak dağıtılmış 62 sayfalık ve  çok kaliteli bir kağıda basılmış   kitapçığın girişinden alınmıştır.

\r\n

Konuşmaya başladığımızda, Avrupa Birliğine hazır olduğumuzu, Kopenhag kriterlerini büyük ölçüde yerine getirdiğimizi, artık bize de müzakere tarihi verilmesi gerektiğini hep birlikte söylüyoruz.  Bunda çok da haksız değiliz. Ancak Avrupa\nın engelli insanlara nasıl baktığını, onlar için neler yaptığını göz ardı ediyoruz. Sadece yasa çıkarmakla bir yere varılmadığını artık herkes biliyor. Önemli olan yasaların uygulanmasıdır.

\r\n

Bir örnek  : TRT

\r\n

Bir  engelli vatandaşımızın işe alınmasında çıkan problemleri bu sütunlarda yansıttığımızda, TRT Genel Müdür Müşaviri Basın Sözcüsü hemen cevap vermiş idi. Daha sonra sorduğumuz sorulara ise işlerine gelmediği için olsa gerek cevap vermediler. Bunun üzerine Devlet Bakanı Prof Dr. Beşir Atalaya da aynı soruları  yöneltmiş idik. Acaba TRT yasaların emrettiği engelli çalıştırma zorunluluğundan doğan yükümlülüklerini yerine getiriyor mu? Yasalara göre kaç engellinin  çalışması gerekir?  TRTde kaç engelli çalışmaktadır?

\r\n

Hani belki dedik Sayın Bakanın Basın Müşavirliği bizim köşemizi okumuyordur. Orijinal bir gazeteyi kesip,  zarfa koyup bir süre önce Bakanlığa gönderdik. Gene ses yok. İşte Avrupalılık, işte Avrupaya ait olmak, Avrupa Birliği normlarına uygun yaşamanın çok basit kriterlerinden bir tanesi.

\r\n

Engelli Hakları

\r\n

Polonya Parlamentosu tarafından kabul edilen engelli haklarında, her Polonyalı engellinin kimseye muhtaç olmadan ve aşağılanmadan yaşanması için gerekli şartların sağlanması mecburiyeti dile getirilmiştir. Polonya hükümeti ve Polonya cumhuriyeti her sene engelli insanlar için alınan önlemler ve bunların uygulaması ile ilgili bir rapor yayınlama mecburiyetinde bırakılmıştır.  Ayrıca tüm devlet dairelerinde tarihi eserler dahil olmak üzere  tekerlekli sandalyedeki engellilerin girip çıkabilmesi için gerekli önlemlerin alınması şart koşulmuştur.
 
Ha aklımıza gelmişken söyleyelim aynı yasa bizde de vardır. Ama bakın etrafınıza Kaymakamlıklara, Belediye Başkanlıklarına, İl Spor Müdürlüklerine, Vergi Dairelerine ve benzeri devlet kurumlarına,  bunların acaba kaçında bu şarta uyuluyor? Bu yasaya uymayanlar hakkında ne gibi işlem yapılıyor? İşte Avrupa Birliğine üye olabilmek için aranan çok basit kriterlerden bir tanesi daha.

\r\n

Birlikte eğitim

\r\n

Polonyada, Avrupa Birliğine girmeden önce yapılan yasa değişikliklerinden en önemlilerinden bir tanesi de, eğitimdeki eşitlik olarak göze çarpıyor. Engelli her öğrencinin ( Zihinsel engellilerin özel durumu olması dolayısıyla onların engel derecesine göre sınıflandırılmak üzere ) istedikleri her devlet okuluna gidebilmelerinin önü açılmış. Böylece engelli çocukların engellerinden doğan kendilerini kötü hissetmelerinin önüne geçilerek, onların küçük yaşlardan itibaren toplumla kaynaştırılmaları sağlanmış.

\r\n

Bizde ise, önce bir çok okuldaki okul müdürleri, öğretmenler  engelli çocukları istemiyorlar. Buna engelli olmayan çocukların anne - babaları da ilave edilince ortaya aşılması güç büyük  bir engel  çıkıyor. Çünkü toplumumuzdaki anne-babaların birçoğu çocuklarının engelli bir çocukla bir araya gelmesini istemezler. Bu doğrudan doğruya onların bu konudaki cehaleti ve bilgisizlikleri ile ilgilidir. Hatta çocuklarına \"aman bu çocuktan uzak dur. Sana da geçer\" gibi abuk sabuk, ipe sapa gelmeyen laflar etmekte de hiçbir sakınca görmezler.

\r\n

Sen, ben ve diğerleri

\r\n

Daha öncede yazmıştık. Almanyada ilkokullarda 1. sınıftan itibaren başlayan dersin adı \"Sen, ben ve diğerleri\". Öğretmen haftada bir saat kürsüye çıkıp insanların hangi konularda engelli olabileceklerini, engel çeşitlerini, engelli bir insana nasıl davranılması gerektiğini o genç kafalara anlatıyorlar. Ve ileride o çocuklar büyüyüp genç, yetişkin yaşa geldiği zaman da, biz de olduğu gibi engelli insanlardan korkup, onları dışlayacak duruma gelmiyorlar. Umarız Milli Eğitim Bakanımız bu konuda ders programında bir değişikliğe giderek, küçük yaşta çocuklarımızı engelli insanlarla bir arada yaşamaya alışır duruma getirirler.

\r\n

( Devamı haftaya  ) 
 

YAZARIMIZ
YAVUZ KOCAÖMER`İN
TÜM YAZILARI:

Yükleniyor...